One who takes account of his shortcomings will always gain by it; one who is unmindful of them will always suffer. One who is afraid of the Day of Judgment, is safe from the Wrath of Allah. One who takes lessons from the events of life, gets vision, one who acquires vision becomes wise and one who attains wisdom achieves knowledge.
~hz ALI (ra.)
Bir gün Hz. Ali ile oğlu Hz. Hasan (Allah onlardan razı olsun) arasında şu konuşmalar geçer:
– Oğlum, zenginlik nedir?
– Az da olsa Allah Tealâ’nın kısmet ettiği şeye nefsin razı olmasıdır. Gerçek zenginlik ise gönül zenginliğidir, nefsin kanaatkâr olmasıdır.
– Asıl fakirlik nedir?
– Nefsin her şeye karşı açgözlü, doyumsuz olmasıdır.
– İzzet (üstünlük) nedir?
– Cesur ve yiğit olmaktır. Haksızlık yapan güçlü ve kudretli kimselere karşı mücadele etmek, hakkı savunmaktır.
– Konuşma acizliği nedir?
– Birisiyle konuşurken sakalla veya herhangi bir şeyle oynamak ve çokça tükürmektir.
– Asıl cesaret nedir?
– Arkadaşlarla uyum sağlamak, onlarla birlikte hareket etmektir.
– Külfet (meşakkat) nedir?
– Seni ilgilendirmeyen şeyler hakkında konuşmaktır.
– Asalet nedir?
– İsteyerek vermen, infak etmen ve hataları affetmendir.
– Akıl nedir?
– Kalbin, içine aldığı her şeyi muhafaza etmesidir.
– Aptallık nedir?
– Önderine düşmanlık beslemen, sesini ona karşı yükseltmendir.
– Yücelik nedir?
– Güzel ve doğru olanı yapmak, kötü olan şeyleri terk etmektir.
– Basiretli, sağduyulu olmak nedir?
– Tahammüllü ve sabırlı olmak, dostlara karşı yumuşak davranmaktır.
– Düşüklük nedir?
– Alçak olan şeylere tabi olmak, yoldan çıkaran kimselerle arkadaşlık etmektir.
– Gaflet nedir?
– Asaletli, yüce insanları terk etmek, fitne ve fesat çıkaran kimselere boyun eğmektir.
– Mahrumiyet nedir?
– Sana arz edilen kısmeti terk etmen, kabul etmemendir.
Bunun üzerine Hz. Ali r.a. şöyle buyurdu,
– Ben Rasulüllah s.a.v.’in şöyle buyurduğunu işittim:
“Cehaletten daha kötü fakirlik, akıldan daha faydalı bir servet ve nimet yoktur.”
Ebu Nuaym İsfahânî, Hilyetü’l-Evliyâ/