ALLAHU AKBAR..

FROM MY HEART ALLAHIM.... THIS IS TO YOU ONLY TO YOU... ONLY YOU KNOW ME, ALLAHIM...ONLY YOU CAN TO HELP ME..ONLY YOU CAN TO MAKE WHAT I NEED,
TO MODIFY WHAT TO NEED... TO BE BETTER WHAT NEED... ONLY YOU CAN TO FORGIVE ME... AND TO MAKE THOSE HEART, WITHOUT LOVE TO WORK FOR THE TRUTH LOVE... AND UNDERSTAND WHAT IS THE TRUE LOVE... MY ALLAHIM.. FORGIVE ME...
I , YET, AM TO LEARNING... TO BE, GOOD MUSLIM, MY ALLAH....









NÃO USE DE ENGANAÇÃO, NÃO USE AS PESSOAS, NÃO SE PONHA ENTRE CASAIS, NÃO SEPARE FAMILIAS, NÃO FALE DA VIDA ALHEIA.
TENTE SER MELHOR A CADA DIA. TEMA ALLAH CC COM FEVOR.
TODOS NÓS SABEMOS QUE COLHEREMOS O QUE SEMEAMOS.
CUIDE DE SUA VIDA. NÃO CUIDE DA VIDA ALHEIA.
SE NÃO PUDER AJUDAR, NÃO ATRAPALHE. NÃO SE PONHA NO CAMINHO.
ALLAH CC NOS DEU UMA UNICA VIDA, CABE-A NÓS CUIDAR DELA !














Saturday, November 8, 2014


GAVSI SANİ(K.S.A)
 TARİKAT ŞİRK DEĞİLDİR!

Türkiye’nin tanınmış yüzlerinden biriyle beraberken bir genç sordu ona “Tarikat şirk mi?” . Çok kısa ve öz bir cevap verdi o da.

-Sen hastalanınca doktora gidiyor musun?
-Evet.
-O zaman sen şirk yapıyorsun(!)
-…
-Şifanın sahibi Allah-u teala değil mi?
-Evet
-Doktor burada ne?
-Vesile
-İşte tarikatta budur. Mürşidler manevi doktordur. Biz de manevi hastayız. Onlar vesiledir. Maksut Allah’tır (c.c)



Doktorlar bu işin ilmini öğrenirler, hocaları olur, yol gösterenleri olur. Okurlar , yıllarını verirler bu iş için. Diplomalarını da alırlar, kliniklerini açar gelen hastaları tedavi ederler öyle değil mi?

Mürşidi kamillerde manevi doktorlardır.Bu işin yani nefis terbiyesinin ilmini öğrenmişler. Onların da hocaları, yol gösterenleri yani mürşidleri vardı. Onlarda mürid yani öğrencilerdi. Ama ilimleri bitirince yani okuldan mezun olunca mürşidleri onlara icazet verdi yani manevi diploma..Sonra onlar farklı farklı yerlere gidip kliniklerini açtılar, insanları manevi hastalıklarının tedavisi için çağırdılar..Bu yüzden nakşibendi tarikatı kol kol ayrıldı. Bir şeyh Adıyaman menzildeyken diğeri bitliste diğeri suriyede vs vs…

Mürşidler manevi doktorlardır.Onlar vesiledirler. Allah-u Teala Maide suresinin 35. âyetinde buyuruyor: “Allah’a yaklaşmak için vesile arayın”

Resulullah [aleyhisselatu vesslam] olmasaydı Allahu tealanın ayetlerini anlayamazdık. Allahu teala namaz kıl buyurdu nasıl kılınacağını Resulullah’dan [aleyhisselatu vesslam] öğrendik… Biz Resulullah’a [aleyhisselatu vesslam] yetişemedik. Biz ahir zaman ümmetiyiz, Resulullah [aleyhisselatu vesslam] bize ‘kardeşlerim’ diye hitap etti[1]. Çünkü en zor zaman bizimki..Biz Ona yetişemedik ama varislerine yetiştik elhamdülillah. Resulullah [aleyhisselatu vesslam] buyurdu :”Alimler benim varislerimdir” [2]

Varisler, varisi olduklarının aynısını yaparlar. Varisler aslın üzerine birşey eklemezler. Varisler asıllarını yansıtırlar, farklı bir şeyi değil. Mürşidi kamiller de Resulullah’ın [aleyhisselatu vesslam]varisleridir. Onlar sünneti seniyyeyi olduğu gibi yaşarlar. Onlar Resulullah!ın [aleyhisselatu vesslam] sünnetinin üzerine bir şey eklemez veya bir şey çıkarmazlar. Onlar sünneti tam yaşarlar, hal ile değil kal ile yaşarlar. Zaten böyle olmasaydı mürşid-i kamil olamazlardı.

Resulullah a.s dan bugüne 1400 sene geçti. Allahın Kur’an-ı haktır , kimse onu değiştirememiştir, değiştiremez. Ama Resulullah a.s ın sünnetini değiştiren sapık mezhepler türedi bu 1400 yıl içerisinde. Namaz şeklini değiştirenler oldu, sünneti kafalarına göre yorumlayanlar oldu..Ama Resulullah’ ıN [aleyhisselatu vesslam] sünnetini zerre-i miskal değiştirmeden bugüne kadar getirenler oldu. İşte bunlar mürşidi kamillerdir.

Bunlar Nakşi silsilesidir. Silsilei aliyyedir.

Bu silsile Resulullah’ dan [aleyhisselatu vesslam] Hz Ebubekir’e [radiyallahu anh] geçmiştir. Resulullah [aleyhisselatu vesslam] Hz Ebubekir ‘e [radiyallahu anh] gizli zikri öğretmiştir. Yazının başlarında da belirttiğim gibi mürşidler icazet vermiştir. Bu yol böyle bugüne kadar gelmiştir.

Mustafa Sefa EREM
  Youtube: www.youtube.com/user/KAINATPADISAHI



[1]: Ramûzu’l-Ehadis s. 361, 4460 hadis
[2]: Ahmed Z. Gümüşhanevi: Ramuz el-Ehadis, S.222, H.NO: 17 ve Ebu Davud, İlm 1, (3641); Tirmizi, İlm 19, (2683); İbnu Mace, Mukaddime 17, (223)

ALTIN SİLSİLE

1- Hz. Ebu Bekir (R.A)

2- Selman-ı Farisi (R.A)

3- Kasım bin Muhammed (Rh. A)

4- Cafer-i Sadık (Rh. A)

5- Beyazıt-ı Bestami (K.S.)

6- Ebu Hasan Harkani (K.S.)

7- Ebu Ali Farmedi (K.S.)

8- Yusuf Hemedani (K.S.)

9- Abdülhalık el Gucdüvani (K.S.)

10- Arif er Revegari (K.S.)

11- Mahmud İnciri Fağnevi (K.S.)

12- Ali Rametani (K.S.)

13- Muhammed Baba Semmasi (K.S.)

14- Seyyid Emir Külal (K.S.)

15- Şah-ı Nakşibend Muhammed Bahaeddin (K.S.)

16- Alaaddin Attar (K.S.)

17- Yakup Çerhi (K.S.)

18- Ubeydullah Ahrar (K.S.)

19- Muhammed Zahid Bedahşi (K.S.)

20- Derviş Muhammed (K.S.)

21- Hacegi Emkeneki (K.S.)

22- Hace Muhammed Bakebillah (K.S.)

23- İmam-ı Rabbani el Müceddidi Elfisani Şeyh Ahmedi Faruki Serhendi (K.S.)

24- Muhammed Masum bin Ahmed Faruk (K.S.)

25- Şeyh Seyfüddin bin Muhammed Masum (K.S.)

26- Şeyh Seyyid Nur Muhammed Bedvani (K.S.)

27- Şeyh Şemsuddin Habibullah Mırza Canan el Mazhar (K.S.)

28- Şeyh Abdullah Dehlevi (K.S.)

29- Mevlana Halid Bağdadi (K.S.)

30- Şeyh Seyyid Abdullah Hakkâri (K.S.)

31- Şeyh Seyyid Taha el Nehr-i Hakkâri (K.S.)

32- Seyyid Sıbgatullahi Arvasi (Gavsı Hizani) (K.S.)

33- Hz.Şeyh Abdurrahman-ı Taği (K.S.)

34- Şeyh Fethullah (K.S.)

35- Şeyh Muhammed Ziyaeddin (K.S.)

36- Şeyh Ahmed’ül Haznevi (K.S.)

37- Şeyh Seyyid Abdülhakim el Hüseyni (Gavsi Bilvanisi (K.S.)

38- Şeyh Seyyid Muhammed Raşit (K.S. Sultan-ül Buhari)

39- Şeyh Seyyid Abdulbaki El Huseyni (Gavs-ı Sani (k.s)


'A'oozu Billahi Minash-shaitanir Rajeem bismillaharrahmanarrahim

'A'oozu Billahi Minash-shaitanir Rajeem bismillaharrahmanarrahim

Ayat-ul-Kursî.]—
Allah! There is no deity except He, the Ever Living, the One Who sustains and protects all that exists. Neither slumber, nor sleep overtake Him. To Him belongs whatever is in the heavens and whatever is on earth.
Who is he that can intercede with Him except with His Permission?
He knows what happens to them (His creatures) in this world, and what will happen to them in the Hereafter .
And they will never compass anything of His Knowledge except that which He wills. His throne extends over the heavens and the earth, and He feels no fatigue in guarding and preserving them. And He is the Most High, the Most Great.


Allahu laa ilaha illa huwa, Al -Haiy ul-Qaiyum La ta'khudhuhu sinatu wa la nawm lahu ma fis -samawati wa ma fil-'ard Man dhal-ladhi yashfa'u 'indahu illa bi-idhnihi Ya'lamu ma bayna aydihim wa ma khalfahum wa la yuhituna bi shai'im min 'ilmihi illa bima sha'a Wasi'a kursiyuhus-samawati wal ard wa la ya'uduhu hifdhuhuma wa Hu wal 'Aliyul-Adheem

In the name of Allah, The Most Kind, The Most Merciful.


Quran 113:0
In the name of Allah, The Most Kind, The Most Merciful.
Say, “I seek refuge in (Allah) the Lord of the Daybreak.”
“From the evil (deeds) of that (creation) which He (Allah) created.”
“And from the evil (deeds of other people) when night time comes (and I am asleep unable to protect myself).”
“And from the evil (deeds) of those (people) who blow on knots (and call on Satin .Shaitan) to help them to cause harm)."
“And from the evil (deeds) of the jealous person when they become envious (and they try to cause harm).”


Quran 114:0
In the name of Allah, The Most Kind, The Most Merciful.
Say, “I seek refuge in (Allah) the Lord of (all) humans.”
“The king of (all) humans.”
“The Allah of (all) humans.”
“From the evil of the retreating whisperer (Satin.Shaitan) who whispers evil suggestions ,( but disappears when people remember Allah).”
‘Who whispers (evil suggestions) into the hearts of humans.”
“(Promoting evil) from among (both) the jinn and humans.”

Oh our Sir, do not condemn us, we are forgotten or we make a mistake! Oh our Sir, do not impose on us load, like which you imposed on our ancestors! Oh our Sir, do not overload us with what we cannot support! Tolerate us! Forgive us! Have compassion of us! You are our Protector! Grant to us the victory on the incredulous ones!


"Laa ilaaha ill-Allaah wahdahu laa shareeka lah, lahu'l-mulk wa lahu'l-hamd wa huwa 'ala kulli shay'in qadeer (There is no god except Allaah Alone with no partner or associate; His is the Sovereignty and His is the praise, and He is Able to do all things)"
Amin amin amin



O JARDIM - THE GARDEN



O JARDIM

Ao nascer, recebemos um jardim para cuidar, já com muitas sementes, que noscabe apenas regar, cuidando com carinho de cada canteiro.No canteiro do Amor, nascem os mais belos sentimentos, como a solidariedade,o afeto, a ternura e uma linda flor vermelha, chamada de solidariedade.No canteiro da esperança, nascem os sonhos, a perseverança, os desejos daalma, que bem regados, rendem muitos frutos, chamados de "realizações".No canteiro da alegria, flores lindas que sorriem para a vida, sãoconhecidas como "motivação", "boa vontade" e "persistência", sendofundamentais para a continuidade do nosso jardim.Mais ao fundo, um canteiro impressiona pela altura das flores, é o canteiroda fé, regado com orações e atitudes regeneradoras, sobem até o céu, emuitas das flores tocam os pés dos anjos, que tudo ouvem nas nossasplantações.Muitos cuidam do canteiro com trabalho incessante, vigiando os pensamentos,regando constantemente o amor, a alegria e a esperança, sempre com desejosincero de mudar para melhor.Assim, as flores crescem sempre fortes, lindas e mesmo diante dastempestades, próprias da vida, resistem ao tempo e as dificuldades,tornando-se cada vez mais belas.Outros, se perdem em lamentações, gastando o precioso tempo em divagações.Pensam nas plantas que poderiam ter e não tem, naquelas que já tiveram eperderam, nas belas plantas do vizinho, e vão se descuidando do jardim,deixando as ervas daninhas tomarem conta dos canteiros.Assim, plantas destruidoras como o ódio, a inveja, a calúnia, a preguiça, as paixões,
o desrespeito, entre outras pragas, vão tomando o lugar das flores, e vamos nos
tornando pessoas amargas, insensíveis, amarguradas, tristes e doentes.O jardim da vida são os seus pensamentos, o regador seus sentimentos e asemente, a fé.O jardineiro é você, a terra, a própria vida, a água é Allah (swt), fonte de toda avida, que está dentro de você, e em todos os lugares em forma de energia.Seja você, o próprio jardim de Deus, cuide dos seus canteiros, regue todosos dias com amor, esperança e fé.Eu acredito em você.
Cid Pimentel
F.M.J.

adaptado por Suleyman


The GARDEN
While being born, we receive the garden you it take care, already with much seeds, which noscabe it hardly will water, taking care affectionately of each flowerbed. In the flowerbed of the Love, the most beautiful feelings plows born, like the solidarity, the affection, the gentleness and the lovely red flower called of solidarity. In the flowerbed of the hope, there joy plows born the dreams, the perseverance, the wishes daalma, what watered well, bring many results called of " realizations in.No flowerbed of the, lovely flowers that smile will be the life, sãoconhecidas like "motivation", " good will " and "persistence", sendofundamentais will be the continuity of our garden. Live you it the bottom, the flowerbed impresses will be the height of the flowers, he is the canteiroda faith, watered with prayers and regenerative attitudes, they rise up you it the sky, emuitas of the flowers they touch the feet of the angels, who completely hear in the nossasplantações. Many people take care of the flowerbed with incessant work, watching the thoughts, always watering constantly the love, the joy and the hope, with desejosincero of changing will be better. Only, the flowers always grow strongly, lovely and even before dastempestades, own of the life, stand the test of team and the difficulties, becoming live and live beautiful.
Others, they plows lost in lamentations, spending the precious team in wanderings. They think about the plants that they might have and it is not, in that what they had already eperderam, in the beautiful plants of the neighbor, and they go if neglecting the garden, letting the weeds take care of the flowerbeds. Only, destructive plants like the hatred, the envy, the slander, the laziness, the passions, the disrespect, between other nuisances, plow taking the place of the flowers, and we go in making bitter, insensible, embittered, sad and ill persons. The garden of the life they plows his thoughts, watering can his feelings and asemente, the faith. The gardener is you, the land, the life itself, the water is Allah (swt), fountain of every live, which is inside you, and at all the places in the form of energy. Be you, the God's garden itself, take care of his flowerbeds, water todosos days with love, hope and faith.
I BELIEVE IN YOU!!!

by: Dr . Cid Pimentel F.M.J. adapted by Suleyman